7.06.2010

SU GÖZLERİMİZ

Mehmet Bahçe(Mali Müşavir) 05.06.2010

Cerit ismi Cerit Boyundan gelirken, Çağlayan ismi sularımızın çağlayarak aktığından maade İlçemizin adı Çağlayancerit olmuştur. Çağlayancerit’in suları gerçekten çağlayarak akmaktadır. Bir çok su gözesi ve pınarları vardır. Çağlayancerit’e bu gözeler ve pınarlardan akan sular hayat vermektedir. Suları gerçekten hem soğuk hem de kalitelidir. Hepside içilebilir kalitede sulardır. Çay ve dereler şeklinde akmaktadır. Aksu Çayı, Zorkun deresi, Kızan dere, Uludere bir kaçıdır. Hepside dağ eteklerinden dağlarına yağan kar sularından oluşmaktadır. Bu yazıyı yazma amacım bu su gözelerine dikkat çekerek tespit ettiğim bazı olumsuzlukları vurgulamak.Çünkü su hayattır. Susuz hayat düşünülemez. Onun için su kaynaklarımızı azami ölçüde korumalı ve bu kaynaklara gereken ihtimamı göstermeliyiz.Ama gördüğüm kadarı ile bu hazinenin kıymetini pek bilmiyoruz.Belli başlı su gözlerini tek tek ele alırsak:
1.Büyük Pınar: İlçenin en önemli su kaynağıdır. İlçe ilk önce bu su kaynağının başlarında kurulmuştur.İlçenin kuzeyindedir. Say dediğimiz kayalık dağın eteklerinden doğmaktadır. Hemen Kezban Hatun (Pınarbaşı) Camisinin altındadır. Yazları soğuk akarken kışları oldukça ılık akar. İlçede şebeke suyu yokken insanlar hem kendi hem de hayvan sulama ihtiyaçlarını bu pınardan sağlarlardı. Kadınlar, kızlar bakraç ve kovaları ile bu pınardan evlerine su taşırlardı. Aynı zamanda pınardan ayrılan iki kanal (ark) ile ilçenin güneyindeki bahçe ve tarlalar (köyün önü) bu su ile sulanmaktadır. Su oldukça kaliteli ve temizdir. Geniş bir araziyi sulayacak kadarda çok akmaktadır. Bu pınardan geceleri balıklar dışarı çıkmakta bir görünüp bir kaybolmaktadır. Suyun yeryüzüne çıktığı alan küçük ve dar bir yer olduğundan balıkların nerden geldiği bilinmemektedir. Bu balıklar kimilerince kutsal sayılmaktadır.Sanki yer altında büyük bir depo var veya bir ırmak akmaktadır.Bu pınar üstündeki cami ile özdeş ve bu caminin abdest alma ihtiyacı gibi algılanabilir. Pınarın başında yapılan eskiden Çevirme denilen bir binada insanlar çamaşırlarını bu su ile ortak bir alanda yıkamaktaydılar. Ayrıca bir tanede umumi hela (Tuvalet) yapılmıştır.Eskiden insanlar Cuma günleri bu pınarın başında toplanır ve alışverişlerini bu alanda yaparlardı. Burası adeta bir panayır alanı gibiydi. Bütün dükkanlar bu suyun başında yer alırdı.Bu su gerçekten ilçe için hayati öneme haizdir.

Eskiler, pınarın insan eli değmeden önce kendi doğal yapısının çok güzel olduğundan bahsederler. Zaman zaman pınarın bu doğal yapısı bir takım müdahalelerle bozulmuştur.Bu günlerde pınarın doğası tamamen bozulmuş ve çok berbat bir görünüm arz etmektedir. Bu önemli su kaynağımızın durumu içler acısı bir haldedir.Adeta bir viraneyi andırmaktadır. Umarım kısa bir sürede güzel bir görünüme kavuşur.
2.Değirmenin Göz: İlçenin güneyinde ve öksüzdağı’nın eteklerinden doğan bu su oldukça coşkun ve çok büyük bir debiye sahiptir. İsmini birçok su değirmeninin çarklarını döndürdüğünden almıştır. O derece çok akmaktadır. Bu gün ilçenin şehir şebeke suyuna kaynaklık etmektedir. Şehir suyundan arta kalan su ile ilçenin doğudan batıya bahçe ve tarlalarını sulamaktadır. Ne yazık ki suyun verildiği arklar çok muhkem olmayıp basit toprak kanallardır. Bundan dolayı su istenilen uzaklığa ulaşamadan toprak tarafından emilmektedir. Bu da ekonomik olarak verim kaybına sebep olmaktadır. İlkel yöntemlerle sulama yapılmaktadır. Halkın bu bu arkları (kanalları) yapmaya gücü yetmediğinden, suyun kısa olduğu zamanlarda bahçeler kurumakta ve bir takım su kavgaları olmaktadır.Oysa bu su sayesinde Öksüzdağı’nın eteklerindeki bağ-bahçe ve tarlalar hayat bulmakta ve buraları cennet yapmaktadır. Bu su kar sularının erimesi ile var olduğundan adeta buz gibidir. Tek parmağınızı bu suda yılın en sıcak gününde bile bir dakika tutamazsınız. Su yeryüzüne iki kaynaktan çıkmaktadır. Birisi yukarı göz dediğimiz ana kaynağa 100 metre yukardadır.Bu su başı ceviz ağaçları ile kaplanmış ve adeta gökyüzünü kapatmıştır. Halkın mesire alanı olarak kullanılmaktadır. Taşıt ile ulaşım mümkündür. Ancak bu gözün doğduğu yer, cevizler ve etrafı özel mülkiyettir. Çok dar bir alan halka açıktır. Gözün etrafındaki özel mülk sahipleri bu su başına lokanta ve çay ocağı açmışlar ve işletmektedirler. Daha çok eğlence amaçlı kapalı alanlardır. Okey, tavla gibi oyunlar oynanmakta ve erkeklerin daha çok tercih ettiği bir yerdir. Tutucu olan halkımız bu su başındaki yerlere ailece gidip oturacak bir gözle bakmamaktadırlar. Daha çok çevre köylerden yazları gurbetçiler burayı ziyaret etmektedirler. Lokantalarında canlı alabalık pişirilip servis edilmektedir. Suyu muhteşemdir.Nerdeyse Her özel mülkün içerisinden sular fışkırmaktadır. Mesire alanı özelliğini kaybetmiştir. Halka açık bir yer olma özelliğini kaybetmiştir. Daha çok suyu havası ve güzel manzarası ile turistik bir görünüm arz etmektedir.

3.Dağşir’in Göz: Bu su gözesi de Öksüzdağı’nın eteklerinden doğmaktadır. Bu suda Değirmenin Göz suyu özelliğindedir. Bu su ile de tarla ve bahçeler sulanmakta ve hayat bulmaktadır. Debisi değirmenin gözün üçte birisi kadardır. Bu gözün çevresinde bu göze bağlı birçok pınarlar vardır. Aslan pençesi anlamına gelen bu su gözesi yine bir özel mülkten çıkmaktadır. Üstü ceviz ağaçları ile gökyüzünü görünmez kılmaktadır. Güzel bir manzarası vardır. Yanı başında Fakılar sülalesine ait birkaç ev vardır. Etrafı sebze ve meyve bahçeleri ile çevrilidir. Bu gözün arkları azda olsa beton kanallar olarak yapılmış ama yinede istenilen düzeyde değildir. Bu gözün en büyük olumsuzluğu taşıt ulaşımının olmaması. Mevcut yol 300 metre yakınına kadar gelmektedir ve yol düzgün değildir. Bozuk bir satha sahiptir. Bundan dolayı bu göz pek bilinmemekte ve fazla ziyaretçi almamaktadır. Hak ettiği ilgi ve bakım yoktur. Oysa bu göz de Değirmenin Göz'den kalası değildir. Belki daha güzel diyebilirz.

4.Evgozu Gözesi: Yine Öksüzdağı eteklerinden doğan yüksek kalitede bir sudur. Dağşir gözesine yakındır. İçme suyu olarak diğer sulardan tad olarak farklıdır. İçme suyu için diğerlerinden daha kaliteli olduğu söylenir. Bu su da diğer gözelerde olduğu gibi bahçe ve tarla sulama ve içme suyu olarak kullanılmakta ve çok soğuk bir sudur. Bu gözenin de en büyük dezavantajı ulaşımdır. Yakın yere kadar yol gitse de yol bozuk ve diktir. Sulama kanalları gerçekten çok kötü. Kanallar ilkel şekilde toprak arktır. Bir çok yerde arklar çöktüğünden ileriye su ulaşımı zor olduğu gibi ark kenarı yollardan çamur ve taşkından dolayı yürümek imkansızdır. Bu arklar bakıma alınmalıdır. Halk fakir olduğundan bu kanalların yapımını üstlenememekteler. Bu konuda da maalesef çok gerilerdeyiz.
5.Aksu Gözü: Bu su gözü, aksu mahallesinin ismini aldığı, Küçükcerit köyünün doğusunda yer alır. Yüksek miktarda su debisine sahip bir çaydır. İlçemiz sınırları dahilinde kaynak olarak Aksu Çayı alabalık yetiştiriciliği için uygundur.İlçemiz sınırlarında yer alan Aksu ve Göksu çaylarında Amatör balık avcılığı yapılmaktadır.Doğal alabalık yetişmektedir. Amatör balıkçılık için sertifika verilmektedir. Aksu çayı kısık diye tabir edilen dar dağ arasından akarak Bozlar kasabasına ulaşmakta, oradan söğütlü durağından akarak da Pazarcık Kartalkaya barajına dökülmektedir. Pazarcık ovası sulanması ve Gaziantep içme suyu ihtiyacını karşılamaktadır. Aksu çayı doğduğu yer ceviz ağaçları ile kaplı büyük bir gözedir. Mesire alanı olarak halka açıktır. Ulaşım Taşıtla sağlanabilmektedir. Yüksek kalitede bir içme suyudur. Bu gözemizden bir çok arazi ve bahçeler sulanmaktadır. Tarihte, bu gözden tuğla kanallarla kısık arasından Göynük köyüne içme suyu götürüldüğü bilinmektedir. Etkileyici ve sakin bir yerdir.
6.Gücük Gözesi ve Diğerleri: Yine öksüz dağlarının yarı eteğinden çıkan Akdere mahallemizin karşısında Gücük mahallesinde bir suyumuz. Mahallenin hem içme suyu hem arazi suyu olarak kullanılır. Geçen yıllarda belediye tarafından bu göze kepçeler sokularak gözün özelliği bozulmuştur. Evet, suyun kaynağı depo haline getirilmişse de su azalmış vaziyettedir. Yine de mahallenin içme suyunu rahatlıkla karşılıyor. Gücük mahallesine 500 metre yakın Karaveliler’in birkaç evi vardır. Bu evlerin karşısında Kürdün Pınarı adı verilen su kaynağı vardır. Bu günlerde biraz azalsa da zamanında bu gözenin de çok suyu olduğu içerisinde balıkların olduğu söylenir. Pınarın yakınında ikamet eden Karaveliler ‘e ait evler bu sudan yararlanmaktadırlar. Hem içme suyu hem arazilerini buradan sularlar. Yine gücük mahallesinin tam karşısında bulunan adına Yalangoz denilen su kaynağı vardır. Kaynak Daz dediğimiz tepenin doğu güneyinde bulunur. Yine bu pınar da balıkların olduğu taklalar attığı söylenir. Ne yazık ki belediye yakın zamanlarda bu pınara da el atmış. Kepçelerle eşilmiş kepçeden balıkların döküldüğü söylenmektedir. Zamanında bu pınarın yakınında iki ev varken şimdi orası da bir mahalle olarak yerini aldı. Bu mahallede genelde Samolar denilen sülalenin insanları ikamet eder. Bu insanlarımız içme suyunu bu kaynaktan kullanır. Akdere’nin birçok arazisi Yalangoz’un suyundan sulanmaktadır.

Bunlardan başka irili ufaklı yüzlerce pınarlar vardır. Bu pınarların sürekli akanlarına ve hayvan sulamak için önüne yapılan ağaç oluklardan dolayı genelde OLUK ismi verilmiştir. Biçme oluk, demir oluk, kocalı oluk, Uluma oluk vs.

                                      Sularımızı gözümüz gibi koruyalım.



Hiç yorum yok: